ATATÜRK

Forumla ilgisi olmayan her türlü sohbet muhabbet konuları (Maçlar, haberler gibi günlük ve güncel konular.)

Re: ATATÜRK

İleti omeralemdar » 07 Ağustos 2008 14:28

omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA


Re: ATATÜRK

İleti omeralemdar » 08 Ağustos 2008 10:11

YÜCE ÖNDER ATATÜRKÜ NEDEN SEVMEZLER :!:
Yaşar Nuri Öztürk
ATATÜRK’Ü NEDEN SEVMEZLER?

Kişiliği, dehası, dirayeti ve milletine imanı, aşkı vardı da ondan. Sizi sevmeleri için bu değerlerden birini veya birkaçını yitirmiş olmanız şart. Aksi halde sizi adam yerine koymazlar. İşlerine gelmezsiniz.
Niçin sevmediklerini anlamanıza yardımcı olsun diye bir olayı anımsayalım:
Yıl 1932. Birleşmiş Milletler’in nüvesi veya ilk şekli olan Milletler Cemiyeti (veya Cemiyeti Akvam) kurulmaktadır. Dünyanın bu en büyük uluslar topluluğuna katılmamız için Atatürk’e çevresi telkinde bulunuyor. Cevabı şu oluyor Atatürk’ün:
“Başvurmayı düşünmüyoruz, ama davet ederlerse düşünürüz.”
Ve topluluk, başvurma koşulunu Türkiye’yi davet için iptal ederek 43 üyenin oybirliğiyle Türkiye’yi katılıma davet kararı aldı. Ve Türkiye, işte bu davet üzerine o topluluğa katıldı.
Atatürk Türkiye’sinde o idik; bugün AB önünde ne olduğumuz belli. Oradan buraya nasıl gelindiğini anlamak için Atatürk’ün şu sözü bize yardımcı oluyor:
“Dünyanın bize hürmet göstermesini istiyorsak evvela biz, kendi benliğimize ve milliyetimize bu hürmeti hissen, fikren, fiilen bütün iş ve hareketlerimizle göstermeliyiz!”
Haçlı Batı, Cumhuriyet Türkiyesi’ni küllerden yaratan Mustafa Kemal’i sevebilir mi? Türk halkının onun mirasını değerlendirmesine seyirci kalır mı?
Sen gel de bunu anlat dini kin aracı yaparak kafayı yemişlere! Atatürk’ün içtiği rakıların kadeh çetelesini tutan ahmak ve alçak zihniyet, bu abur cuburla uğraşırken, canına okumak isteyen Haçlıların nelerimizi alıp götürdüklerinin hesabını asla yapmıyor, yapamıyor. Atatürk’e kinle beslenen sadizim bu hesabı yapmasına engel oluyor.
Adamların beyinleri ışık ve dirayet düşmanlığına uyarlanmış. Gerisi yok!
Hep söyledim, hep söyleyeceğim:
Haçlılar; Atatürk’ün yıkılması için Kâbe’nin yıkılmasını şart koşsalar, İslam dünyasında, bu namussuz şartı rahatlıkla ve zevkle kabul edecek alçaklar bulabilirler. Ve bunların sayısı az değildir.
Haçlı kodamanlar, bu eşsiz alçaklığın kokusunu çoktan almışlardır. ABD’si, AB’si onun için bastırıyor. Orada-burada birtakım Allah ile aldatmanın fesat mollası hıyanet başlarını besleyip elde hazır tutuyorlar.
Yeni bir İran yaratabilmenin hesabı içindeler.
Ancak, son adımı atmak için, Atatürk mirasının güçlü kalelerinin tümünün işini tamamlamak zorundalar. Yoksa yeniden hayal kırıklığı yaşarlar.
Kısacası, Damat Ferit ekipleriyle mütareke edebiyatına bir süre daha ihtiyaçları var!..
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: ATATÜRK

İleti omeralemdar » 08 Ağustos 2008 14:20

omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: ATATÜRK

İleti omeralemdar » 08 Ağustos 2008 14:29

ataturku kuru kuru anmak yerıne yenı ataturkler cıkarabılıyormusun ısde o zaman ataturku anlamısdırsın.yoksa bırılerıne ınatla olanı gozune sokman ataturkculuk deyıl,kendı egonu tatmın etmekdır.seksen senedır ataturkun ıcraatlarıyla yasarken bırazda bırey olarak ne yapmamız gerek,bu vatan bu toplum bu cumhurıyet ıcın onu ırdelesen dıyorum.


<SAMSUN2 ALINTIDIR>
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: ATATÜRK

İleti omeralemdar » 09 Ağustos 2008 16:38

Lider Kimdir?

İngiliz gazeteci, Sina dağında karşılaştığı bir Bedevi'ye sorar:
"Sence lider kimdir?"
Bedevi;
"Bir tanım yapmak yerine, bir öykü ile sorunuza cevap verebilir miyim?" der. Gazeteci;
"Elbette, anlat öykünü" diye yanıtlar.Bedevi anlatır;
"Benim gibi bir Bedevi, devesinin üstünde ve kızgın güneşin altında, Sina Çölü'nde yol almaktadır. Birden ufuk çizgisi kararır, gökyüzünde nadiren tek tük görülen kuşlar, bu kez toplu halde, karanlığın aksi istikametine doğru, telaşla kanat çırpmaktadır. Çölün mutlak sessizliği, daha da yoğunlaşır sanki. Deneyimli Bedevi; bu alametlerin, şiddetli bir kum fırtınasının habercisi olduğunu hemen anlar. Devesini çökertir, üstünden iner. Heybeden aldığı sağlam bir kazığı, kızgın kumlara çakar ve devesini sıkıca bu kazığa bağlar. Sonra yine heybelerden, katlanmış parçalar halinde çıkardığı küçük çadırını alelacele kurup, içine girer ve kapı örtüsünü her iliğinden düğümler. Son düğümü henüz atmıştır ki; fırtına bulundukları bölgeye ulaşır. Küçük çadır havalanacakmış gibi sallanmakta, rüzgarın oluşturduğu kum sağanağı, neredeyse delip geçecek bir hızda, çadır yüzeyine çarpmaktadır. Her kum tanesinin, boyları küçük fakat verdikleri acı büyük oklar gibi bedenine saplandığı deve, dile gelir:
'Efendi, canım çok acıyor. Hiç olmazsa başımı çadıra sokmama izin verir misin?' der. Dışarıda olmanın ne kadar zor olduğunu iyi bilen Bedevi, zavallı devenin bu dileğini kabul eder ve 'Peki, başını çadıra sokabilirsin. ' diyerek, kapıyı bağlayan düğümleri boşaltır. Durmak bir yana, fırtına giderek daha da gemi azıya almaktadır. Deve, sahibine tekrar yalvarır;
'Efendi, derimin en ince olduğu yer boynumdur ve şu an çok acıyor. İzin ver, boynumu da çadıra sokayım.' Biraz ikirciklenmeyle, bu isteğe de 'Peki' der Bedevi. Fırtına, sanki sonsuza dek sürecek gibidir. Deve bu kez, ilk ikisinden daha acıklı bir sesle yalvarır;
'Efendi, ne olur, hörgücümü de çadıra sokmama izin ver' Bedevi bu son isteği de kerhen kabul eder. Ancak, hörgücün de içeri girmesiyle, küçücük çadırda, artık kımıldayacak yer kalmamıştır. Bu duruma, Bedevi'den önce, deve tepki gösterir;
'Efendi, bu çadır ikimize dar geliyor. Sen dışarı çıkıp, başının çaresine baksan'

'Lider kimdir?' demiştiniz; bu hikayeyi dayanarak alarak cevap vereyim;
"Lider; devenin başını dahi, çadıra sokmasına izin vermeyen insandır"

Atatürk'ten sonraki lider İsmet İnönü; Köy Enstitüleri'ni kapatarak, cumhuriyet devrimlerinin kırsala uzanan kollarını kopardı. Sonraki lider Menderes, dini politik bir enstrüman olarak kullanma geleneğini başlattı. Dini; hurafelerden, siyasi spekülasyonlardan arınmış bir şekilde halka öğretecek aydın din adamları yetiştirmek üzere kurulan İmam Hatip liselerinin misyonunu ters çevirdi. Sonraki lider Demirel; Menderes'ten de baskın çıktı. Tarikatlar üzerinden siyasi ikbal aramaktan çekinmedi. Arada gelen ve çoğumuz tarafından, Cumhuriyet devrimlerinin, laisizmin ve demokrasinin seçkin temsilcisi olarak gördüğümüz bir başka lider, Fethullah Gülen ile muhabbetli olmaktan sonuç bekledi. Sonraki lider Sayın Özal; zaten muhibban-ı tarikat olduğunu, gizlemeye gerek bile duymadı. Sonraki lider Erbakan döneminde, tarikat şeyhleri, başbakanlık protokolünün liste başındaydılar. Modern Türk Kadını imajını güçlü bir rüzgar gibi arkasına ve oy portföyüne alıp, Başbakan olan Çiller, nabzını tarikatlara tutturdu. Ecevit, Bahçeli, Yılmaz'lı hükümet, tarikatların ve dipten gelen dalganın sırtını sıvazlamaya devam etti. Özetle;
Atatürk'ten sonra gelen bütün liderler; devenin çadıra girmesine izin verdiler. İzin vermenin ötesinde teşvik ettiler.

Biz de Bedevi'nin öyküsünü mesnet alırsak; ortaya şu sonuçlar çıkıyor:
1) Türkiye; '10 Kasım 1938'den beri, varlık nedeni olan Cumhuriyeti, gerçek anlamda savunan bir liderden yoksun olarak, 69 yıl geçirmiştir.
2) Bu dönemde gelen istisnasız tüm liderler, kendi siyasi pazarlamaları nı, Cumhuriyete ve Cumhuriyet Devrimlerine 'vurmak' üstüne kurulmuş stratejilerle yapmışlardır.
3) Yaklaşık üç kuşağa tekabül eden bu zaman zarfında, Türkiye'nin milli eğitim politikası 'teokratikleş tirilmiştir' ve 'teokratikleş tirilmekte' dir.
4) 29 Ekim 1923'te gerçekleştirilen 'devrim', bila fasıla tam 84 yıl süren bir 'Karşı devrim' ile tasfiyenin son aşamasına gelmiştir.

Son söz: "Başını rica ile çadıra sokan deve, artık sahibini dışarı davet etmektedir"
'Deve' deyip geçmeyin; kini çok derindir.
Sizi çadırın dışına atacak kadar...

Yazarı bilinmiyor
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: ATATÜRK

İleti omeralemdar » 13 Ağustos 2008 12:44

omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: ATATÜRK

İleti omeralemdar » 13 Ağustos 2008 12:47

omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: ATATÜRK

İleti omeralemdar » 13 Ağustos 2008 23:00

omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: ATATÜRK

İleti omeralemdar » 14 Ağustos 2008 11:29

BENİ GÖRMEK DEMEK, BEHEMEHAL
YÜZÜMÜ GÖRMEK DEMEK DEĞİLDİR.
BENİM FİKİRLERİMİ, BENİM DUYGULARIMI
ANLIYORSANIZ BU KÂFİDİR.

Mustafa Kemal ATATÜRK
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: ATATÜRK

İleti omeralemdar » 14 Ağustos 2008 11:30

BEN ATATÜRKÇÜYÜM.
BEN CUMHURİYETÇİYİM.
BEN LAİKİM.
BEN ANTİ-EMPERYALİSTİM.
BEN TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE'DEN YANAYIM.
BEN ÖZGÜRLÜKÇÜYÜM.
BEN İNSAN HAKLARI SAVUNUCUSUYUM.
BEN TERÖRÜN KARŞISINDAYIM.
BEN YOBAZLARIN, VURGUNCULARIN,
ÇIKARCILARIN,
DÜŞMANIYIM!..

Uğur MUMCU
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: ATATÜRK

İleti omeralemdar » 14 Ağustos 2008 11:33

ATATÜRKÇÜLÜK (KEMALİZM); Türk Milleti'nin bugün ve gelecekte tam bağımsızlığa, huzur ve refaha sahip olması, devletin millet egemenliği esasına dayandırılması, aklın ve ilmin rehberliğinde Türk kültürünün çağdaş uygarlık düzeyi üzerine çıkarılması amacıyla temel esasları yine Atatürk tarafından belirtilen devlet hayatına, fikir hayatına ve ekonomik hayata, toplumun temel müesseselerine ilişkin gerçekçi fikirlere ve ilkelere ATATÜRKÇÜLÜK denir.

ATATÜRKÇÜLÜK; emperyalizmin düşmanıdır, anti - emperyalisttir. Tam bağımsız Türkiye'den yanadır. Özgürlükçüdür. İnsan Hakları savunucusudur. Hertürlü terörün karşısındadır. Yobazların, Vurguncuların, Çıkarcıların düşmanıdır...

ATATÜRKÇÜLÜK; yirminci yüzyılın yüz akı, ulusal direnişlerin temelindeki "tam bağımsızlık" harcıdır.

ATATÜRKÇÜLÜK; ulusal bağımsızlık demektir, ulusal kurtuluş demektir, antiemperyalist bilinç demektir!

ATATÜRKÇÜLÜK; aşırı sağa ve aşırı sola ödün vermeyen, kişi haysiyet ve onuruna inanan, ulusal, akılcı ve insancıl bir görüştür.

ATATÜRKÇÜLÜK; Atatürk'ü bütün yönleriyle ve eserleriyle tanımak, sevmek, benimsemek, tanıtmaya ve sevdirmeye çalışmaktır. Başka bir ifadeyle Atatürk'ün ideolojisini, ülkü ve eserlerini eksiksiz öğrenip tam olarak gerçekleştirmek, yüceltmek ve aynı yoldan Türk Ulusu'nu Çağdaş Uygarlık Düzeyine ulaştırmak için bütün gücümüzle çalışmaktır, diyebiliriz.

ATATÜRKÇÜLÜK; siyasi bir öğreti değil, bir dünya görüşüdür. Türkiye'nin ve Türk Ulusu'nun gerçeklerine, gereksinimlerine ve yeteneklerine en uygun gelen, denenmiş başarılı sonuçları alınan bir öğretidir.

ATATÜRKÇÜLÜK; herhangi bir yabancı siyasal akım ya da ideoloji ile açıklanamaz. Atatürkçülük, Türk halkının ve Türk yurdunun tabiatından, tarihinden doğmuştur.

ATATÜRKÇÜLÜK; Türkiye'nin gerçeklerinden doğmuş bir düşünce sistemidir. Türk Milleti'nin iradesiyle oluşmuş, tarihi bir gelişmenin ürünüdür. Atatürkçülük, herşeyden önce millete haklarını tanıma ve tanıtmadır; millet egemenliğinin ifadesidir. Atatürkçülük bir kurtuluştur, milletçe bağımsızlığa kavuşmadır. Atatürkçülük, modern bir toplum hayatı yaşama demektir.

ATATÜRKÇÜLÜK; "halkçılık", "laiklik", "cumhuriyetçilik", "devrimcilik", "devletçilik" ve "milliyetçilik" olmanın ötesinde, değişen nesnel koşullar karşısında, bu ilkeler çerçevesinde sürekli tutumlar takınmaktır. Atatürkçülük, kesinlikle salt ileriye açık bir ideolojidir. Atatürkçülüğü yorumlarken bazı farklı noktalara varılabilmesi olasıdır. Ancak Atatürkçülük'te olmayan şey; "tutuculuk" ve "statükoculuk"tur. Atatürk'ün düşünceleri nesilden nesile aktarılacak bir put değil; yönlendirici bir dünya görüşü ve dünyanın dinamik bir yorumudur.
Acaba günümüz "Atatürkçü"lerinden kaç tanesi 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal'i Samsun'da karşılamaya giderdi? Kaç tanesi O'nun peşinden Ankara'ya gelirdi? Ve acaba kaç tanesi Galata Köprüsü'nde müttefiklere alkış tutardı?...

* * *

"Yöneticilerin kişilikleri çoğu kez, siyasal düzenin niteliğine bağlıdır. Eğer bir toplum, ulusal kurtuluş savaşı yaşamışsa, bu toplumda yöneticilerin kişilikleri ulusal kurtuluş hamuru ile yoğrulmuş demektir. Bu kişilikler ulusal bilince dayanır. Her eylem, her davranış, bu ulusal bilinç ile şekillenir. Mustafa Kemal, bu tür kişilerin örneğidir. Mustafa Kemal'i Atatürk yapan bu ulusal onur ve bu ulusal bilinçtir. Bunun içindir ki, Mustafa Kemalcilik ulusal onur, Atatürkçülük ise ulusal bilinç demektir." ( Uğur MUMCU - Devrim, 16 Şubat 1971 )
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: ATATÜRK

İleti omeralemdar » 14 Ağustos 2008 21:07

omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: ATATÜRK

İleti omeralemdar » 15 Ağustos 2008 10:54

ATATÜRK'ÜN TÜRK DÜNYASINA BAKIŞINI ÖZETLEYEN BİR ANISI...

1933 yılı 29 Ekim gecesi, herkes Cumhuriyet'in 10. yılını kutluyor.
Atatürk o sırada Türk Ocağı'nda yabancı diplomatlara yemek veriyor, davetliler gecenin ilerleyen saatlerinde birer ikişer dağılırlar, Atatürk yakın arkadaşları Salih Bozok, Kılıç Ali, Nuri Conker'i kastederek "Bizimkiler nerede ?" diye sorar, Tevfik Rüştü Aras (Atatürk'ün dışişleri bakanı) Ziraat Bankası salonundaki baloda olduklarını söyler.
Hep beraber Ziraat Bankası'nın balo salonuna giderler.
İçerisi tıklım tıklımdır, Atatürk gelince herkes alkışlar, "Yaşa Gazi Paşam" şeklinde tezahürat yapar.
Atatürk halkıyla sohbet etmeyi çok sevdiği için sandalye ve masa ister ki isteyenler ona sorularına sorabilsinler.
Soru sormak için gelen kişilerden biri Zeki isimli 25 yaşlarında bir doktordur. Şunu sorar;
-Gazi paşam ! Saltanatı kaldırdık, hilafeti meclisin manevi şahsiyetinin içine aldık; bunlar yapılana kadar bir milletin ideali olabilirler. fakat, yapıldıktan sonra yeni bir düzen kurulur ve işler...
Onun iyi işlemesi, kötü işlemesi, ideal değildir, iyi işlemesini sağlamaya mecburuz !
Yaptığımız öteki devrimler de yapıldığı an ideal olmaktan çıkar.
Artık ideallerimiz, yaşadığımız gerçekler haline dönüşmüştür.
iyi ya da kötü sonuç vermesi bizim sorumluluğumuzun sonuçlarını belirler.
Ama bir de Milletlerin babadan-oğula sıçrayan uzun vadeli idealleri vardır.
Siz bize böyle bir ideal aşılamadınız !
Yahut benim bundan haberim yok !
Bunu bize açıklar mısınız Gazi Hazretleri ?
Atatürk bu soruya şöyle cevap verir;
-Bunlar vicdanımıza yazılmış gerçeklerdir; konuşulmaz, yaşanır !
Elbet bu milletin bir ülküsü olacaktır ama bu ülküler devletler tarafından açıklanmaz;
Millet tarafından yaşanır !
Nasıl, bakarken gözlerimizi görmüyor, onunla herşeyi görüyorsak, Ülkü de onun gibi, farkında olmadan vicdanlarımızda yaşar ve herşeyi ona göre yaparız...
Ben Devlet Başkanıyım !
Sorumluluklarım vardır !
Bu sorumlulukları m altında konuşamam !
Bu konuda genç arkadaşlarımla ayrıca konuşacağım.
Sonra Atatürk halkın Cumhuriyet bayramını tekrar kutlar ve Dr. Zeki'yi yanına alarak Genel Müdür'ün odasına çıkar. Atatürk'ün arkasında duvarda bir Türkiye haritası vardır. Karşısında oturan Dr. Zeki'ye :
-Benim arkamdaki haritayı görüyor musun ?
-Evet Paşam.
-O haritada Türkiye'nin üstüne abanmış bir blok var, Onu da görüyor musun ?
-Evet, görüyorum Paşa Hazretleri
-Hah. İşte o ağırlık benim omuzlarım üstündedir.
Omuzlarım üstünde olduğu için, Ben Konuşamam !
Düşün bir kere..
Osmanlı imparatorluğu ne oldu ?
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ne oldu ?
Daha dün bunlar vardılar.. Dünyaya hükmediyorlardı !
Avrupa'yı ürküten Almanya'dan bugün ne kaldı ?..
Demek hiçbir şey sür-git değildir !
Bugün ölümsüz gibi görünen nice güçlerden, ileride belki pek az bir şey kalacaktır.
Devletler ve Milletler, bu idrakin içine olmalıdırlar.
Bugün Sovyetler Rusya dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir. .
Devlet olarak bu dostluğa ihtiyacımız var !
Fakat yarın ne olacağını kimse kestiremez.
Tıpkı Osmanlı İmparatorluğu gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan İmparatorluğu gibi parçalanabilir !
Bugün elinde sımsıkı tuttuğu Milletler, avuçlarından sıyrılabilirler. .
Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir !.
İşte o zaman Türkiye, ne yapacağını bilmelidir !
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır.
Onları arkalamaya hazır olmalıyız !
"Hazır olmak" yalnız o günü susup beklemek değildir, "hazırlanmak lazımdır".
Milletler, buna nasıl hazırlanırlar ?
Manevi köprülerini sağlam tutarak !
Dil bir köprüdür, inanç bir köprüdür, tarih bir köprüdür !
Bugün biz , bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz!.
Bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi ?
Bunun hesabını yapmakta fayda yoktur !.
Onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; Bizim, onlara yaklaşmamız gerekli...
Tarih bağı kurmamız lazım.. Folklor bağı kurmamız lazım .. Dil bağı kurmamız lazım..
Bunları kim yapacak ?
Elbette Biz..
Nasıl yapacağız ?.

İşte görüyorsunuz , "Dil Encümenleri" , "Tarih Encümenleri" kuruluyor.
Dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimizi ortak payda haline getirmeye çalışıyoruz.
Böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz.
Bir sevgi parlayacak aramızda, tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız.
Ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimiz olması gerekli..
Ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım.
Bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi Orta Asya'dan başlattık !
Bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler.
Orada yaşayanlar da bizi bilmeli..

İşte bunu sağlamak için de "Türkiyat Enstitüsü"nü kurduk.
Kültürlerimizi, bütünleştirmeye çalışıyoruz !
Ama bunlar, açıktan yapılmaz !
Adı konarak yapılacak işlerden değildir. Yanlış anlaşılabildiği gibi, savaşlara da sebep olabilir. Bunlar, Devletlerin ve Milletlerin derin düşünceleridir.
İşitiyorum: Benim dil ve tarih ile uğraştığımı gören kısa düşünceli bazı vatandaşlarımız; "Paşanın işi yok !
Dil ile Tarih ile uğraşmaya başladı" diyorlarmış.
Yağma yok !.
Benim işim başımdan aşkın.
Ben bugün çağdaş bir Türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, yarının Türkiye'sinin temellerini de atmaya o kadar dikkat ediyorum.

Bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir.
Barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız !
Ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız.
Bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. Açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum.. Sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran, çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap !
İdealler konuşulmaz, yaşanır !
İşte senin sorunun karşılığını da böylece vermiş oldum !


Gece ilerlemişti. Atatürk arkadaşları ile birlikte, bulvara çıktığı zaman, taze bir sabah Ankara göklerinde ışımaya başlamıştı.
*Olay İhsan Sabri Çağlayangil'den dinlenmiş, Sebati Ataman, Kılıç Ali, Tevfik Rüştü Aras, Hikmey Bayur tarafından doğrulanmıştır.
Kaynak: Atatürk'ün Avrasya Devleti/ İsmet Bozdağ
omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA

Re: ATATÜRK

İleti omeralemdar » 15 Ağustos 2008 18:18

omeralemdar
BİNBAŞI
BİNBAŞI
 
İleti: 1016
Kayıt: 09 Haziran 2008 00:01
Marka & Model: RENAULT CLIOIII
Motor Tipi & Gücü: 1,2
Kilometre: 67057
Yakıt: benzin
Lastik Markası: Kumho Kh18 185/60/15
İsim ve Şehir: ömer alemdar /ANKARA


ÖncekiSonraki

Muhabbet Sohbet

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyenler: Kayıtlı kullanıcı yok ve 61 misafir