mosengul » 27 Haziran 2010 22:09
Forumu derinlemesine inceliyorum bu arda bazı ölü konuları görüp bişeyler yazasım geliyor kusurabakmayın :)
Klima sisteminin sorunsuz çalışmasının yolu, bakımlarının zamanında yapılmasından geçiyor. Sistemdeki gaz kaçaklarının zamanında farkedilmesiyse klimanın ömrünü uzatıyor ve onarım maliyetlerini düşürüyor.
Soğutma gazı en az 6 ayda bir kontrol edilmeli, klima bakımı ve kontrolu yetkili serviste yaptırılmalı, gaz yenilenmesinde öncesinde kullanılan gaz kullanılmaya devam edilmeli, uyumsuz gaz kullanılmamalı. Klimanın randımanlı olması için kış dahil ayda 1 en az 10-15 dk klima çalıştırılmalıdır çünkü kış mevsimi boyunca unutulan klima, yaz geldiğinde sürücülerin otomobilde en çok ihtiyaç duyduğu donanımların başında gelir. Ancak kış boyunca ihmal edilmiş, bakımı yapılmamış klima sistemi, sürekli kullanılmaya başladığında sorun çıkartabilir.
Klimadan gelen havanın sürücü ve yolculara doğrudan temas etmemesi için üflemelerin camlara ve tabana verilmesine dikkat etmenin yanı sıra otomobilin motoru çalıştırılmadan ve motor ısıtılmadan kesinlikle klima açılmamasına, ısınmış havanın hızla dışarı çıkabilmesi için camların bir süre açık tutulmasına, kalorifer düğmesinin soğuk konumunda olmasına, motor çalıştıktan sonra klimanın önce düşük devirde, daha sonra istendiği takdirde yüksek devirde çalıştırılmasına dikkat edilmelidir.
Klima sisteminin sağlıklı çalışabilmesi için yılda üç kez kontrol edilmesi öneriliyor. Klima radyatörünün taş, çarpma gibi darbelerden etkiIenip içindeki gazın boşalması sıkça karşılaşılan arızalar olarak dikkat çekiyor. Uzun süre gazsız kalan ya da eksik gazla çalışan klima görevini yeterince yapmadığı gibi, hasarın daha da büyümesine ve onarım maliyetlerinin yükselmesine yol açıyor.
Kış aylarında uzun süre çalıştırılmayan klima sisteminde gaz oturması ya da gaz sızması da sık karşılaşılan sorunlar arasında gösteriliyor. Hiç çalışmayan klimalarda sorun büyük ölçüde elektrik arızasından kaynaklanırken, çalıştığı halde yeterince soğutamayan klimalarda bunun nedeni çoğunlukla evaparatörde toz birikmesinden kaynaklanıyor. Ülkemiz yol koşulları genelde tozlu olduğundan, varsa polen filtresinin zamanında değişitirilmemesi, klima sisteminin içindeki soğutmanın gerçekleştiği evaparatörde toz birikmesine neden oluyor. Soğuyan hava, biriken tozun tıkadığı klima borularından rahat geçemediğinden, yeterince soğuma gerçekleşmiyor.
Klima sisteminde soğutmamın oluştuğu nemli bir bölge olan evaparatöre toz zerreciklerinin sızması, zamanla bakterilerin oluşmasına da neden oluyor. Biriken bakteriler, bünyesi alerjiye karşı hassas olan sürücüleri rahatsız ediyor.
Evaparatörde biriken bakterileri yok etmek üzere, bu iş için geliştirilmiş antibakteriyel sprey kullanılması öneriliyor. Klima dezenfektasyon spreyi; çimIenme, bakteri, mantar ve küfü önlediği gibi mikro organizmaların yol açabileceği sorunları da çözüyor. Klimalarda RI2 ve R 134a olmak üzere iki tip gaz kullanılıyor. Ozon tabakasına zarar veren R 12 gazının 1995 yılından bu yana Avrupa’da satılan otomobillerde kullanılması yasaklanmış durumda.Bunun yerine, ozon tabakasına zararsız R 134a klima gazı kulIanılıyor.
Eski model otomobil klimalarında, kompresörde büyük arızaya yol açtığından yeni tip gazın kullanılması mümkün değil. Ozon tabakasına zarar vermeyen gazın kullanılabilmesi için, klima kompresörünün değiştirilmesi gerekiyor. Ancak yüksek maliyeti yüzünden bu işlem fazla tercih edilmiyor. Otomobilde hangi tip klima gazının kullanılacağıysa, klima kompresörünün üzerinde belirtiliyor.Klima kompresöründe kullanılan yağın da klima gazının niteliğine uygun olması gerekiyor. Yanlış yağ seçimi de kompresörde arızalara neden olabiliyor.
Arabaya biner binmez hemen klimayı açmayınız!
Arabanıza bindikten sonra lütfen camlarınzı açınız ve hemen klimayı açmayınız.Yapılan bir araştırmaya göre,arabanın gösterge paneli, koltuğu,Benzen yayan hava temizleyicileri (araba kokuları),Kansere sebep olan bir zehirdir (kanserojen-arabanız içinde ısınmış plastiklerin solunması olarak not alınmıştır). Kanser sebebine ilave olarak, kemiklerinizi zehirler,kansızlığa ve lösemiye sebep olur.Kanser riskinin artması ayrıca hamile bayanlarda düşüğe de neden olabilir.
İç mekanlarda (kapalı ortamda) kabul edilebilir Benzen seviyesi her (0,093m2) sq.ft'de 50mg dır. Pencereleri kapalı park etmiş bir arabanın içinde 400-800mg Benzen içermektedir.Fakat 60 F (15,5 C derece) derece üzerinde bir sıcaklıkla güneşin altında park ettiyse Benzen seviyesi 2000-4000 mg üzerine çıkar.Bu da kabul edilebilir seviyenin 40 katıdır.Ve araba içine giren insanlar bu aşırı miktardaki zehiri çaresiz bir şekilde içine çekerler.
Arabanın içine girmeden önce camları açmanızı ve içerdeki havanın dışarıya çıkmasına zaman verilmesi önerilir.Benzen böbrek ve karaciğerinizi etkileyen bir zehirdir ve bu zehirli maddenin vücudunuz tarafından dışarı atılması çok zordur.
Alıntıdır.